Etki Yaratmak

İşte geldik, gidiyoruz peki geriye ne bırakacağız? Bizden önceki 392087391 yaşamdan bizim yaşamımızın ne farkı var ki? İnsan tipleri bile birbirine benzemiyor mu? Hatta benzemeye o kadar meyilliyiz ki, kıyasıya eleştirdiğimiz, ben öyle olmayacağım dediğimiz atalarımızın davranışlarını yaşlandıkça tekrar ediyoruz.

Mesela benzer bir durum meslek gruplarında da mevcuttur. Yazılımcılar, ki hepsi kendini çok farklı ve mükemmel zanneder, birbirlerine aşırı benzeyen bir meslek grubudur. Bence en kolay tanımlanacak stereotiplere sahiptir. Bu durum öyle bir hal alıyor ki, yazılımcıların görünüşleri bile birbirine benziyor 😃

Hepimiz bu kadar aynıyken ve hepimizin tek başına yapabilecekleri kısıtlıyken, nasıl insanlık üzerinde etki yaratabiliriz?

Öncelikle, etki yaratmalı mıyız? Bu soruya herkesin kendine göre bir cevabı vardır ve herkes de kendince haklıdır. Benim düşünceme göre, her türlü öleceğiz ve madem öleceğiz neden geriye kalanlar için hayat, daha kolay bir hale gelmesin? Doğduğumuzda bizden önceki insanlar da bize birtakım imkanlar bıraktı, bu sayede belki geçmiş yıllarda yaşayan insanlardan daha kolay bir hayat sürdük. Kimseyi “çaresiz” görmek istemem, keşke elimde bir formül olsa da çaresizliği yeryüzünden silsem. Peki ya insanın insana yaptığı zulüm engellenebilir mi? Suçsuz bir dünya mümkün müdür? Dünyadaki tüm acıları yok etmeye muktedir olsaydınız, yapar mıydınız? Yoksa insanlığın dengesini bozmamak için geri mi dururdunuz? Harbiden “ölümsüz formülünü” bulsanız insanlık ile paylaşır mıydınız veya kendinize ve sevdiklerinize uygular mıydınız?

İnsanoğlunun kaderi her zaman iki ucu boklu değnek misalidir. Bir akrobat gibi elinizde boklu değnek ip üzerinde yürürken denge kurmaya çalışsanız bile eninde sonunda eliniz yüzünüz boka bulanacaktır ve o ipten düşeceksinizdir. Çünkü insanoğlunun kendisi boktur 💩 Kesif kokusu yüz metre öteden duyulur da yakıştırılmaz, yine bile isteye adım atılır ve boka batılır.

İnsan ters giden bir şeyleri değiştirme gücünü nereden bulacaktır? Bu kadar küçükken, boyundan büyük işlere kalkışacak cesareti nereden alacaktır?

Tarihin akışını değiştiren insanları okuyoruz, biliyoruz ve anıyoruz. Hayatları hakkında fikir teatisi de yapıyoruz. Peki aynı insanları bugün tanısak ve yüz yüze görüşme fırsatımız olsa, onlar ile tarihteki onlar arasında ne gibi farklılıklar tespit ederdik?

İnsan, insanlık ile kıyaslandığında çok küçük ama aynı bir kıvılcım gibi; yangınları başlatıyor. Bu açıdan baktığımızda insanı küçümsememek lazım. Hepimiz içimizde çarpıştığında kıvılcım çıkaracak yüreklerimizi dinç tutarsak, zamanı geldiğinde güzelliklere yol açabiliriz. İçinde yaşadığımız şu dünya, bize fırsatlar sunacaktır. Yeter ki o anda orada olalım.

Eninde sonunda ölüp gideceğiz, o halde +1 katkımızla gidelim derim. Bu kadar amaçsız ve boş bir yaşamda neden bizden sonrakiler de bizim çektiğimiz acıları, eziyetleri çeksin? Savaşlar olmasa, çaresiz hastalıklar olmasa dünya ve insanlık ne kaybeder? İnsanlar olarak bizler, illa ki bizden daha büyük güçler tarafından sadece birer “kaynak” olarak mı görülmeliyiz?

Gerçekçi düşüncenin taaa … Kardeşim insanın hangi davranışı gerçekçi, gerçekçi olan adam kendini bile isteye ateşe atar mı? İnsanoğlu atar işte. Gerekirse ateşten gömleği de giyer, çiğ tavuk da yer, üstüne kahve içip 40 yıl hatır sayar. İnsanlık olarak bizlere bu insanlar lazım. Yardım ederken karşılık beklemeyen, kendi zora girecek olsa bile başkasının sıkıntısını gidermek için canhıraş uğraşan. Kimseden yaptığının karşılığını beklemeyen, haksız olmadığı sürece kimseye boyun eğmeyen insanlar. Mahcup olan, hayattan alacaklı değil dünyaya borçlu hisseden insanlar lazım. Kimseye zarar vermeden yaşamak çok mu zor be kardeşim?! Evet, bize kendinden başka kimseye zararı olmaya insanlar lazım.

Etki yaratmak için çalışan, uygun an geldiğinde zamanın onları bulacağı, insanlar lazım.

Written on March 19, 2022