Gibi Yapmak
İnsanoğlu yaşlandıkça, “… gibi yaparak” yol alıyor.
Bu sendrom sanatçılarda daha çok görülüyor zira gençlikte insanların kendi duyguları üzerindeki farkındalığı daha çok oluyor; yani dolu dolu yaşıyor. Sanatçı demek duygu demek. E bu durumda sanatçı yaş aldıkça, gençliğinde ortaya koyduğu eserler ona yabancılaştığından ve o eserleri kendisinin erişebileceği en yüksek mertebe olarak kabul ettiğinden, artık onları taklit etmeye çalışıyor. Buna bence en büyük örnekler biri, Teoman’dır. “Serseri doğdum serseri ölcem” nedir? Tam bir ergen avı.
Duman grubunun solisti Kaan Tangöze vurdumduymaz hal ve hareketleriyle bizleri de bir ergen olarak etkiledi. Ve ben bu adamı çocuğuyla MediaMarkt’ta GTA muhabbeti yaparken gördüm 😃 Serkeş Kaan aynı zamanda birden çok kadınla evlendi boşandı, magazinlere düştü ve çoluk çocuğa karıştı. E Teoman çok mu farklı; o da çocuk yaptı 😃 Bir de orijinal olacağım diye çocuğunun adını Zeyno Şazi koydular. Başka bir orijinal insan, gecelerin yargıcı Okan Bayülgen de gitti çocuk yaptı, şimdi iyi bir ebeveyn nasıl olur üzerine konuşuyor 😃
Liste, saymakla bitmez. Demek istediğim, bir ömür insanın kendini tanımasına yetmezken bir de başkalarının yaşantıları hakkında yorumlar yapıyoruz: Ayıptır, günahtır. Bunların hepsi bir yana, taklitler aslını yaşatır misali, kendimizi taklit ede ede yolun sonuna varıyoruz.
İbret alınıyor … %70 … %75 … %85 … %95 … İbret alındı.