Bazı mevzular gereklilikten ortaya çıkarken bazısı da “iş olsun” diye ortaya çıkar. Bu yazının ilhamı DevOps kavramından gelmektedir.

Bu iş olsun işlerinde, en başı çekenler -özellikle Türkiye’deki- emlakçılardır. Mülkü satmak için özel bir çaba harcamaz; sadece evin resimlerini çekip ilan sitelerine koyar. Potansiyel müşteri aradığında, evi gösterir ve kendince pazarlamaya çalışır. “Kendince” dedim zira çoğunun pazarlama becerisi de yoktur; abuk sabuk konuşurlar. Mülk sahibi, mülkünü kendi satmaya kalksa en azından alıcı rahat eder ama araya emlakçı girince emlakçı hariç kimse rahat edemiyor. Bir de hiçbir şey yapmamasına rağmen, özellikle satışlardan, epey de yüksek komisyon alıyor.

Yazılım dünyasında “iş olsun” diye yapılan milyon tane iş vardır ama özellikle bir tanesi son dönemlerde göze çarpmaktadır: DevOps. Şirketler kendi yazılım geliştirme süreçlerini daha karmaşık hale getirip, bir de üstüne bunu düzenlemesi için DevOps istihdam ederler. Fakat ne hikmetse, sürecin otomatize edilmesi için istihdam edilen “DevOps”çu kardeşimiz, sürekli yeni sorunlar ile karşılaşır ve o sistem hiçbir zaman tam olarak otomatize edilemez. Bir de üstüne geliştiricilerin “madem DevOps’çumuz var, neden şunu da istemiyoruz” fikrinden dolayı, işler iyice boka sarar. Bir nevi süreci kolaylaştırmak için alınan DevOps’çu, tozu dumana katıp DevOps kültürünü başka bir şirkete aktarmak üzere o şirketten ayrılır 😃

İnsanların farkında olmadığı ama iş olsun diye yaptığı daha bir sürü iş mevcuttur. Gelecekte çoğunun ister istemez ortadan kaybolacağını, daha doğrusu biçim değiştireceğini düşünüyorum. Bu konuya en büyük örnek, bir insanın ortalama 22 yaşına kadar okullarda sürünmesi gerekliliğidir. Gelecek nesiller metaverse sayesinde belki bu eziyetten kurtulur, ne dersiniz? Sizler “iş olsun” diye neler yaptınız, lütfen yorumlarda paylaşınız. Mesela ben bu yazıyı iş olsun diye yazdım zira konu bulamadım 😃