Kelimeler

Kendimizi ifade etmek için kullandığımız araçlardan biri de kelimelerdir. Sanki kulaktan kulağa oynar gibi, duygu dile gelip ağızdan çıkarak etki alanına ulaşıncaya kadar, şekil değiştirir. Bu insanoğlunun makus talihidir.

Kelimeler düşünce yapımızı oluşturmada bizlere yardımcı olur zira bir şeye ad verdiğinizde o somutlaşır. Bu sayede daha kolay düşünebilirsiniz.

Seviyorum demek ile sevmek çok farklıdır. Nefret ediyorum demek ile nefret çok farklıdır. Bir söz dilden çıkabiliyorsa kabullenilmiş demektir. Bazı sözler vardır, dilden çıkamaz zira gerçekliğinden korkulur.

Bir de insanların yavrularını bir kelime ile özdeşleştirmesi yani ad vermesi vardır. En sevdiğim adetlerimizden biri hepimizin adının manası olmasıdır. Dede Korkut hikayelerinde çocuk doğunca geçici adı oluyordu, kahramanlık gösterince ad kazanıyordu. Boğaç Han’ın adı, boğayı öldürdüğü için verilmişti 😃 Türklerde ad verme geleneği zaten vardır ve insanın alınyazısı ile adının arasında bağlantı olduğu düşünülür.

Hatta gariptir; şimdi hatırladım: Ortaokul-lise zamanlarımda insanın adının, görünüşünü ve karakterini etkilediği düşünür ve kendimce bu ilişkiye dair yaptığım tespitlerin notlarını tutardım 😃 Herhalde bu yazıyı yazmasaydım bunu hatırlamayacaktım. Acaba o zaman “Dede Korkut” okudum da mı duydum, ya da başka bir yerden mi duydum, hiçbir fikrim yok. Ama buna ciddi ciddi kafa yorduğumu hatırlıyorum.

Kendinizi bir kelime ile tanımlayacak olsanız bu ne olurdu ve bunu adınız yapar mıydınız? O zaman belki tüm insanlar şirinler köyü gibi “laaa lala lallallaaa” diye el ele verir çayırlarda koşardı. Dünya güzel bir yer olur ve Gargamel hep kaybederdi. Ey gidi gariban Gargamel …

Written on March 20, 2022