Geçen gün aklıma, MŞŞ’nin 2012 yılında yayınladığı Yarım Kalan Türkçem @SoundCloud albümündeki Positano Lokantası şarkısı geldi. Spotify kullanmadığım için dinlemek için bi gugıla sorayım dedim ve o sırada MŞŞ’nin 2018 yılında Satılık Aşk @YouTube diye bir albüm daha yapmış olduğunu gördüm.

Sosyal medyayı aktif kullanmadığım ve son zamanlarda sevdiğim müzikler üretilmediği için piyasayı takibi bırakalı çok olduğundan, MŞŞ’nin 2018’deki albümünü 2022 yılında farkediyor olmayı pek de garipsemedim. Yalnız işin garip tarafı, albümde öne çıkan ve klibi çekilen şarkı (an itibariyle) 8532 kere görüntülenmiş. Albümün tamamının yayınlandığı, yukarıda linkini verdiğim, YouTube sayfası (an itibariyle) 282 kere görüntülenmiş.

2012 yılında yayınlanmış “Positano Lokantası” şarkısı SoundCloud üzerinde 2560 kere dinlenmiş. Şu sözlere sahip bir şarkı nasıl bu kadar az dinlenir:

...
Ölüm habercisinin gölgesi
Bir ceset taşır sırtında
Tüm insanların kanları toplamı
Kim bilir soru neydi?
Daha kaç kez kurarım aynı denklemin zilini
Kolu kırık kuklanın gözleri
Ya da sessizliğin çeşitleri...
...

Ben şöyle bir söz yazsam her gün açar okur, kendimle gurur duyarım 😃

İletişim Çağı ve Sanat yazımda bu konuya değinmiştim, bu durum da orada yazdıklarımı teyit ediyor. MŞŞ ununu elemiş, eleğini asmış ve artık kendini ispatlamak zorunda değil; yazdığı şarkıları bağıra bağıra söylemiş bir nesil var. Az sayıda olsa da günümüzde de onu takip edenler mevcut ve yazdıkları ile genele hitap etme gibi bir derdi olduğunu da sanmıyorum. Fakat şimdi MŞŞ gibi yeteneği olan bir genci düşünün. Bu kişi kendince yazdıkları ile kimlere hitap edebilir? Koskoca MŞŞ bile şarkısını 282 kişiye görüntületebilmiş. Yeni çıkan kardeşimiz ne yapacak, 10 kişiye mi dinletecek?! Bir de üstüne insanların geçim derdini eklerseniz, “özgün ruhların köklerinin kurutulduğuna” şahit olabilirsiniz.

Çağımızın bir sloganı olsa, “keyword kişinin kendine yakışanı giymesidir” ya da “eser hiçbir şey, keyword her şey” olurdu. İnsanlar web çıkarken bir sürü site olacak, çeşitlilik içinde kaybolacağız diye düşünürken internet tamamen merkezi 5-10 uygulamanın olduğu bir yer oldu çıktı. Bir de üstüne kişisel bilgilerinizi gönüllü olarak firmalara verdiğiniz için zaten bu firmalar tarafından yönlendiriliyorsunuz da. Yani bir bakıma tekdüzeleştiriliyorsunuz. Çeşitlilik hayali ile yola çıkan internet, farklılıkların düşmanı ve keyword aşığı bir mekan oldu. Eğer sizi tanımlayan keyword’leri doğru seçerseniz, makbul insan olursunuz. Yoksa kimsenin sayfasına uğramadığı biri olur kalırsınız.

Artık kendiniz için yapmaktan çok, insanlar için yapmaya odaklanmalı ve mahalle ortasında adeta kıçınızı yırtarcasına bağırır gibi sosyal medyada bağırmalısınız! Kabul etseniz de etmeseniz de yeni dünya böyle.

Mesela geçen gün farkettim, varlığını henüz kimseye söylemediğim bu sayfaya Çin’den gelenler olmuş. Neden derseniz, çünkü keyword 😃 Linux ile ilgili terimlerin geçtiği bi yazıma gelmişler, “ne diyo bu” deyip çıkmışlardır 😃

Son yazılarımda hep bu “hayal edilen dünya vs gerçekte olan” minvalinde yazıyorum. Şikayet etmeyi sevmem ama gerçekler de böyle ne yazık ki. Bu yüzden emek vererek eser üretenlerden ricam, seslerini biraz daha duyurmaya gayret etmeleridir.