Şekersiz Kola

“Ya kardeşim şekersiz kola mı olur?!”. Oluyormuş. “Alkolsüz bira mı olur ağbicim, ne tadı olacak öyle!”. Neden olmasın?

Öncelikle iflah olmaz bir şişman olduğumu belirterek yazıya başlayayım. Özellikle Türkiye’deyken suşi, ahtapot, beyin ve billur hariç her türlü yemekten bolca yedim. Suşi bir kere denedim, o kadar iğrençti ki yiyemedim. Yiyene saygım var ama nasıl seviyorlar hala anlayamıyorum. Billur yemek için epey çaba sarf etmeniz lazım zira her yerde yok ve bana da hiç denk gelmedi. Beynin ve ahtapotun ne yazık ki şekli kötü olduğundan yemek istemedim. Kalamar aşığı biri olarak, ahtapotun da güzel olacağını düşünüyorum ama dokunaçlarının şekli beni rahatsız ediyor. Ahtapot makarna içerisinde yedim ama orada dokunacı yoktu ve zaten deniz mahsüllü makarnaya o kadar sos koyuyorlar ki içindekilerin tadını pek alamıyorsunuz. O yüzden de ahtapot yemiş sayılmam. İlla ki başka yemediğim yemekler vardır ama aklıma gelenler şimdilik bunlar.

Bazı istisnalar hariç Amerika’daki yemekler o kadar kötü ki, yemek yiyesiniz gelmiyor. Hatta bir KFC aşığı olarak, Amerika’daki en büyük hayal kırıklığım KFC’nin burada çok kötü olmasıydı. Bir kere denedim, bir daha da denemedim; o kadar kötüydü. Unutmazsam Amerika’daki yemekler -Amerikan mutfağı demiyorum çünkü yok 😃- hakkında daha sonra bir yazı yazarım.

Eskiden eş-dost ile yemek yediğimizde onlar şekersiz kola alırdı, ben ise şekersiz kola mı olur diyerek hep şekerli kola alırdım. Şimdi ise hep şekersiz kola içiyorum. Bir aralar çayı da hep şekerli içiyordum fakat sonra birden bıraktım. O kadar zaman olmuş ki neden bıraktığımı hatırlamıyorum. Şekerli kolayı bırakmamın sebebi ise, şekersiz kolayı eğer soğuk ve anında tüketirseniz pek bir fark hissetmemenizdir. Böylece vücuduma gereksiz şeker de yüklememiş oluyorum. Yine sorsanız “şekerli kola” derim ama içebilene şekersiz içmesini tavsiye ederim zira fazla şeker bedene zarar. Şekersiz enerji içeceği konusunda da şekersiz kola ile aynı fikre sahibim. Fakat çay kesinlikle şekersiz içilmeli derim.

Zaman geçtikçe insanoğlunun damak tadı bile değişikliklere uğruyor. Damak tadı gibi somut bir algı bile böyleyken fikirlerinin değişmeyeceğini nereden biliyorsun? İnsanoğlu eskiden canhıraş savunduğun her konuda tersini savunabilir hale gelir. Hatta bundandır ki yaşlandıkça kişiler ebeveynlerine benzedikçe kendilerine şaşırırlar. İnsan gibi değişken (yavşak derdim de kibar olayım istedim) bir varlığın savunduğu fikirden ziyade, savunurken takındığı tavır ve söylemi diğer insanlar için önemlidir. Yani insan ikna edilebilir bir varlıktır. Konu şekersiz koladan geldi mi reklam sektörüne, avukatlara, siyasetçilere 😃 Yaa sonra da halk olarak nasıl kandırılıyoruz diyorsunuz 😃

Bundan dolayı hem fikirlerinizi savunurken hem de karşı tarafı eleştirirken tavırlarınıza dikkat edin. Yarın bir gün sizin o duruma düşmeyeceğiniz ya da o fikri savunmayacağınız garantisi yok; bunu bilin. Özellikle Türk insanındaki saf değiştirme özelliğini, ben başka bir millette görmedim. Bir gün önce kahraman olan birilerinin bir gün sonra vatan haini olabildiği başka bir ülke varsa lütfen yorumlarda belirtiniz. Tahminimce, bu bizim milletin her işte duygularıyla hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun iyi yanları olduğu gibi kötü yanları da vardır. Unutmazsam bunu da başka bir yazıda incelerim.

İşte böyle … Bazı insanlar her konuda daha esnek olabildiği gibi (maşallah deyin) bazısı bir tık daha katı olabilir ama herkes zaman içinde değişir. Mesela kendi adıma konuşmam gerekirse; bir gün severek suşi yersem beni vurun 😃 (İnşallah yemem)

Written on April 1, 2022