Veri Çöplüğü
Bugünkü konumuz veri çöplüğü yani namıdiğer “Big Data”. Şehir çöplüğünde kıymetli eşya aramak neyse internetteki veri yığınından mana çıkarmak da odur. Peki bu “mana”yı ne sağlar? İnsanların davranışlarının tespiti için harcamalarını gözlemlemek size bir içgörü sağlar mı? İnsanların gelecekteki davranışlarını müneccim boku yemişçesine bilebilir misiniz?
Bu konuda yazarken hoyrat davranırsam bu yazı çok uzar ve dağılır gider 😃 O yüzden mümkün mertebe kendime hakim olup ilk paragraftaki sorular çerçevesinde konuyu ele alacağım.
Veriyi manalı kılan nedir? Buna yanıt olarak, bir şekilde kullanışlı hale getirilebilmesidir diyebiliriz. Veri yığınını kurcaladınız, üstünüz başınız bombok oldu ve sonunda kullanabileceğiniz birtakım bilgilere eriştiniz. Örneğin; sanki bir kuş sürüsü izler gibi bir bölgedeki insanların gün içindeki konumları elde ettiniz. Örneklemi de geniş tuttunuz ve aylarca veri topladınız. Artık insanlar hangi mevsimde nerelere gidiyor biliyorsunuz.
Bu bilinirlik sizleri rahatsız etmedi mi?
Örneğin; bankalar ne zaman neleri ve hangi yöntem ile aldığınızı topladı. Veriyi işledi, mana çıkardı. Artık sizin donunuza kadar biliyor. Bu bilgiyi bir gün kullanacak ve kullanıyor.
Peki bu bilinirlik sizleri rahatsız etmedi mi?
“Ağbi boş konuşma ben kriptopara kullanıyorum, beni efbiay bile takip edemez 😎”. Evet kardeşim, kesin öyledir 😃
Örneğin; telefonunuzdaki sosyal medya uygulamalarınıza sürekli bakıyorsunuz, bir şeyler paylaşıyorsunuz ya da beğenilerinizi belirtiyorsunuz. Siz telefona bakarken aslında telefonun da size baktığını hiç hissettiniz mi?
İnternette hareket ediyorsunuz, o sayfaya girdiniz, bu sayfadan çıktınız. Sizce bu hareketiniz değerlendirmeye alınmıyor mu? Veri trafiğiniz hangi fiziksel katman üzerinden akıyor?
“Ağbi ben Tor kullanıyorum, kimse takip edemez ya cahil cahil konuşma 😎”. Kesin kardeşim kesin, tabii takip edemezler 😃
Hala rahatsız olmadınız değil mi?
Peki bir de şöyle bir soru sorayım: “Şehirde güvenlik kameralarının olmasını mı olmamasını mı tercih edersiniz?”. “Tabii ki olmasın ağbi, neden özelimize giriliyor. Ben bir özgürlük savaşçısıyım 😎”. Eğer cinayete kurban gideceğiniz veya hırsızlığa uğrayacağınız yerde olacaksa da olmasın mı 😲 Olsun değil mi sevgili kardeşim. Aaaa zokayı yuttun ya 😃
Hayat illüzyondan ibarettir ve devletler de birer illüzyonisttir diyebilir miyiz? Düşünsenize, Diomede adaları var; biri Amerika’ya bağlı biri de Rusya’ya. Aralarında 3-4 km var, fakat biri diğerinden bir gün önden gidiyor; aralarında 20 saat fark var. 3-4 km yolu teknesi ile hatta belki buzul üzerinden yürüyerek giden bir Inuit böyle bir saat farkından bahsetmezdi. Inuit mi daha iyi bilecek yoksa bilim dünyası mı 😎
Devletler, çağların birikimiyle birlikte, artık bizleri gütmekte sorun yaşamıyorlar. Şimdi başımıza bir de şirketler çıktı, onlarda “iyi polis” olarak takılıyor. Sorgudaki halk da kendince debeleniyor.
Ben olsam insanoğlu gibi ne yapacağı belli olmayan bir varlığın üzerine bu kadar gitmezdim. Ona ve onun uzantılarına “veri çöplüğü”ndeki bir “çöp” gibi davranmazdım. Bilirsiniz çöplerde grizu patlaması ve yangınlar olağandır. Bir gün bu insanlar da biriktirdikleri patlamayı yapabilirler. Umarım bu sürecin sonunda dünya daha güzel bir yer haline gelir.