Yaşam Döngüsü

Bugün YouTube’da kel kartal yuvası canlı yayınını izliyordum. Her gün aynı olaylar yaşanıyor: Kartal uçuyor avlanıp geliyor, yavruları besliyor. Yavrular da yavaş yavaş büyüyor. Yarın bir gün de, şanslılarsa, uçar giderler. Bu döngü böyle devam eder. Kartal avcı olur, tavşan şikar.

Hayatın içindeyken insanoğlu hep çok orijinal işler peşindeymiş gibi hissediyor. Halbuki kendisinden önce, aynı zamanda ve sonra aynı durumları, hisleri yaşamış/yaşayan/yaşayacak binlerce, on binlerce ve milyonlarca insan var. Belki de dışarıdan biri bizi izlese, hayatımız çok sıkıcı ve manasız gelirdi. “Ya bu da böyle nasıl yaşıyor, niye yaşıyor?” derlerdi.

Hayatta bir iz bırakmayınca yaşamanın bir manası var mı? Ayrıca yaşamaktan başka seçeneğin mi var sanki? Madem yaşama bu kadar mana yükleme gayretindesin, o zaman manalı işler yap. Elinden geleni yaparsın, olursa olur olmazsa olmaz. İnsanlığın hayatı sana manasız geliyorsa, diğer insanların seni rahatsız eden davranışlarını sen yapma. Bu bile başlı başına güzeldir.

Acaba hayvanlarda da sıkılma duygusu var mı? Sıkılan hayvan tanıdıklarınız varsa lütfen yorumlarda belirtin.


Not: Bir yazımda da av olmaya doğmuş tavşanın hayatı ve bizi dışarıdan izleyen anunnakilerden bahsedeceğim.

Written on February 17, 2022